Yine o boş beleş dediğimiz bir tartışmaya şahit oldu Türk siyaset arenası. CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; ‘sözde cumhurbaşkanı’ tabirinde bulundu. Bunun üzerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’da “Sözde genel başkan” diyerek karşılık verdi. Gündemimiz korona, ekonomi ya da işsizlik olması gerekirken, tüm haber siteleri, televizyonlar 2 gün boyunca bu ilkokul atışmasını medyaya yansıttı.
Bu hafta İstanbul Planlama Ajansı (İPA) şehir halkının ev içi gündemi, ekonomik şatları ve duygu durumu gibi konulara odaklanan ‘İstanbul Barometesi’nin üçüncüsünü yayınladı. 827 kişinin katıldığı rapora göre;
Türkiye ekonomisinin yakın dönemde kötüleşeceğini düşünen katılımcıların oranı yüzde 49 oldu. Ekonominin yakın dönemde iyileşeceğini ve seyrinin değişmeyeceğini düşünenlerin oranı ise sırasıyla yüzde 25.1 ile yüzde 25.9 olarak ölçüldü.
Katılımcıların yüzde 56.5’i aralık ayında geçinecek kadar para kazanamadığını, yüzde 39.7’si geçinecek kadar para kazanabildiğini belirtti. Katılımcıların sadece yüzde 3.8’i, bu ay birikim yapabildiğini ifade etti.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu boş muhabbetleri bırakıp ülkenin gerçek gündemine odaklanması lazım. Birilerine laf yetiştireceğine korunaklı sarayından çıkıp halkın içine girmesi gerek, yoksa bu gidişle 2023 yılında gerçekten ‘Sözde Cumhurbaşkanı’ olacak. Esamesini dahi okumayacağız.
Sayın Kemal Bey de bir zahmet partinin içindeki yolsuzluklara baksın. Ege’deki bir ilde belediye başkanın 80 milyonluk yolsuzluğunu halka açıklayıp partiden ihraç etsin. Kadrolu çalışanlarıyla doldurduğu CHP ye baksın, il ve ilçe yönetimlerini hizaya getirsin. Yoksa Kemal Kılıçdaroğlu’nada bay bay diyeceğiz 2023 seçimlerinde.
60 yaş üstü siyasetçilerin ülkeyi böyle şuursuzca yönetip kendi koltuklarının derdine düşüp halkı umursamaması son 20 yılda alıştığımız bir muhabbet oldu. Türk siyaset tarihi ne sözde başkanlar gördü, ne yolsuzlar, rüşvetçiler gördü saymakla bitmez bu yazı. Ama son 20 yılda popülizm ile birlikte kirli siyaset yapanları hep birlikte televizyondan izliyoruz. Ve her gün bu kirli siyasetin hemen her gün parçası olup bir kez daha tiksiniyoruz..