Gerçekten Daha Gerçek

Gerçekten Daha Gerçek

Teknolojinin insan figürünü çerçevelemesi onunla bir bağ oluşturması varoluşundan bu yana sahip olduğu temel bütünlüğü duygu altlarının öğrenmesini sağladı.

Hayatınızın herhangi bir noktasında kendinize veya çevrenizdeki bireylere benzeyen herhangi bir kişiyi görme olasılığınız oldukça düşük olsa da(ikiz olma durumu hariç) teknolojinin ulaştığı bu noktada klonlamanın dışında uzay çağı filmlerinden aşikar olduğumuz yapay zeka bilgisayarlar ve onlarla bütünleşen hissiyat-ı bile ikilemde bırakan adına robot dediğimiz mekanik veya otomatik işlem ve işlev  sağlayan zamanı geldiğinde üretenini kendi kopyala ya bilecek oluşumları süzgeçten geçirip dedektif merceğinden detaylarına inelim.

Teknolojinin Gelişim Serüveni

Şimdi ise bir zaman makinesine binip teknoloji kelimesini bile var olmadığı o anlara dönüş yapalım. Bu kelimenin oluşumunda büyük pay sahibi olan farklı bir kelime bizleri karşılıyor. Bu safhada her oluşan kelimeye bir durak diyebiliriz. Bu durağımızın ismi icat. Eski çağlarda varlığını sürdüren insan toplulukları kendi vücutlarını keşfetmeye başlayıp potansiyellerinin farkına vardıklarında iki merdiven kelimeyi ortaya çıkardı. Bunlar kuvvet ve hızdı. Mecazi anlamının dışında kuvvet bir cisme uygulanan güç olarak bizleri karşılıyor. Hız ise ikinci durağımız olan zamanı doğurdu.

O çağlarda yaşayan insanların zaman algısı bizlerden çok daha yüksekti. Yaptıkları her işte gerçekleştirdikleri her olguda insan mekaniğinin ve hızının yetersiz olduğunun bilincinde idiler. Hızlanmaları gerekiyordu ve zamanla yarış halinde idiler. Buna uygun icatlar yapmak için kolları sıvayıp işe koyuldular. Bu fikirleri destekleyen insan gücünü azaltan kaldıraçlar ve iki nokta arasındaki zaman farkını azaltan tekerleğin icadı uzun sürmedi. Her şeyin başlangıcı ve fitilini ateşleyen iki tahta parçasını birbirine bağlayan insan kuvvetini doğru oranda kullanan yuvarlak bir kaya parçasını hem hız hem zamandan kazanmak için yontan beyin ve görüş o hayata geçirme arzusu uyudu.

Teknoloji ve İnsan Adaptasyonu

Teknolojinin insan figürünü çerçevelemesi ile onunla bir bağ oluşturması varoluşundan bu yana sahip olduğu en temel bütünlüğü yani duygu altlarının öğrenmesini sağladı. Bilmiyorum belki de ben öyle hissediyorum. Öyle olmasaydı en yakınlarımızın kendilerini özel hissettirecek ve bağlarını güçlendirecek önemli anları hatırlamayıp bir sene sonrasında çıkacak ürünün tarihini hatırlayıp saatler öncesinden kapılarda bekleyen ve ezilme tehlikesi yaşayan bireyleri görmezden gelemeyiz. Bunu hatırlayabilmek için kullandığımız teknolojiyi o önemli anlara bir not düşmek için kullanmıyoruz nedense. Körü körüne deyimi vardır ya zamanında aşklar ve büyük sevgiler için kullanılan şu an körelen duygularımıza bir set oldu maalesef. Yeter ki yolunu bulsun diye belirtilen tohum ibaresi teknoloji içinde iyi ya da kötü yer almaya devam ediyor hız kesmeden.

Teknoloji Duyularımızla Birleşti

Teknolojinin gelişmesiyle beraber her ne kadar zararı yararından fazla olsa da insana tebessüm ettiren bazı gelişmelerde oldu. Örneğin uzuvları doğuştan veya sonradan zarar görmüş insanların biyonik adı altında yardımcı olma çabasını görmezden gelemeyiz. Bunun  dışında örnek verecek olursak Dünya çapında çok iyi bir doktorun bulunduğu ülkeden farklı bir ülkedeki hastasını tedavi edebilmesi ve anında müdahalesi teknolojinin hayat kurtaran önemli bir somut örneğidir. Bunlar iyi sayılabilecek yönleri olsa da sayısız olumsuzlukta bizleri karşılıyor. Birimizden o kadar uzaklaştık ki teknolojinin içerine o kadar adapte olduk ki elimizde telefonları bırakıp bir sohbet ortamı oluşturamıyoruz ne yazık ki…

Evde işyerinde okulda araçta elimizle bütünleşti ve eklem görevi görmeye başladı. Bunun sonucunda gerçekleşen trafik kazaları, göz derecelerinin yükselmesi kelime hazinesinde azalma cümle kuramama duygusal bağların zayıflaması küçük veya büyük onlarca azımsanamaz sonuç teknolojinin hayatımızdaki negatif noktasını temsil ediyor.

Bu gelişmelerin eşiğinde bir metre yanımızda göz teması kurarak konuşabileceğimiz bireylerle bile mesajlaşma yöntemini seçer oldu. Eskiden mektup sıradağlara duygu taşırken mürekkep ekranlara düştü duygu kelimesi insandan arş kadar uzaklaştı.

Teknolojinin Çocukları Doğuyor

Yazımın sonunda başlık tanda anlayacağınız gibi bundan yirmi yıl geriye döndüğümüzde yaşanan duygular hissedilenler mahalle kültüründen kentselleşmeye ordanda akıllı yapılara kadar uzanan serüven bu gün evlerimizde bizim yerimize ev temizliği ve bilumum işleri yapan robotlar bizleri resmen kendilerine benzetmeyi başardılar. Bu gidişat  iyimi olur yoksa kötümü bilinmez fakat gözlerin gördüğü bir gerçek teknoloji Dünya içerisinde kendi dünyasını oluşturuyor.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Dergimize ara ara uğrayıp çıkan Ya da dergimizin müptelası olup isminin görünmesini istemeyen yazarlarımızın yazıları Konuk Yazar kısmında yer almaktadır.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir