Elektrikli Otomobiller ve Tesla Hakimiyeti

Elektrikli Otomobiller ve Tesla Hakimiyeti

Otomotiv endüstrisi bir devrim geçiriyor. Bütün dünyada, yollarda bir milyardan fazla araba mevcut… Pandeminin de etkisiyle otomobillerin daha sürdürülebilir hâle gelmesi ise çevre için büyük katkı sağlıyor. Çözüm elektrikli vasıtalar mı? Kısmen evet.

İçindekiler

Çevreyle alakalı çoğalan kaygılar ve fosil yakıtlara bağımlılık, dünya genelinde hükümetleri karbondan ayrıştırılmış bir ekonomi amacıyla tedbir almaya yöneltti. Avrupa Birliği, Hindistan, Çin ve ABD dâhil olmak üzere 10 hükümet kent içerisinde sürülen otomobiller için yakıt ekonomisi ve sera gazı emisyon standartları oluşturdu. Hatta bu olayı daha ileri götüren Fransa ve Birleşik Krallık da dâhil olmak üzere birtakım hükümetler, önümüzdeki on senelerde benzin ya da dizelle çalışan geleneksel içten yanmalı motorlu arabaları yasaklamayı planlıyor.

Buna karşılık otomobil üreticileri otomobillerde daha yeşil teknolojiyi desteklemek amacıyla bir dizi tedbir almaya başladı bile. Bu stratejilerden biri olan “elektrikli otomobiller” günlük hayatımızda yollarda sık gördüğümüz cinsten olmaya başladı. Önümüzdeki senelerde ise otomobil üreticilerinin, serilerini elektrikli hâle getirmek amacıyla en az 90 milyar dolar yatırım yapması bekleniyor. Böyle bir strateji, çevre düzenlemeleri yasalarından korunmaya yardımcı olabilir fakat bütün sanayi bu değişimden geçerken büyüme amacıyla en umut verici fırsatlar nerede ve elektrikli vasıta ekosisteminde rekabetçi olmak amacıyla ne gerekecek?

İnovasyon ve Yeşil Otomobiller

Her piyasada belirli bir ürün ya da hizmetin değişik performans seviyelerini talep eden ve kullanan tüketiciler vardır. En üstte; sektörün en iyisi amacıyla daha çok ücret ödemeye istekli, piyasasın en talepkâr ve en varlıklı tüketicileri yer alır. Alt uçta ise en az talepkâr ve en az gelire sahip tüketiciler vardır. Bu segmentteki kullanıcılar, bir sebepten kaynaklı ister maliyet ister sınırlı erişim ya da uzmanlık eksikliği olsun “yeterince iyi” çözümlere razı olurlar.

Daha yüksek kârlılık amacıyla çoğu şirket üst seviye tüketicilere odaklanır. Otomobil ekosisteminde de hal böyledir. Arabaları daha hızlı, daha güvenilir ya da daha lüks yapan yenilikler gerçekleştirilir ve bu otomobilleri satın almak isteyen kullanıcıya pazarlanır.

Ancak her ekosistemde yenilikçi bir rekabet ortamı sağlamak mümkündür. Üründe ya da hizmette yenilik, Silikon Vadisi’ndeki adıyla “disruption” iki şekilde olabilir; düşük maliyetli olmak ya da yeni bir piyasası hedeflemek. Düşük maliyetli ürün ya da hizmetler, satış fiyatı da düşük olacağından aynı hizmeti daha düşük fiyata ve niteliğe alabilmek isteyen kullanıcıları ya da alt uçtaki kullanıcıyı amaçlar. Yeni piyasa ise daha evvelce o ürün ve hizmeti kullanmamış fakat bir şekilde kullanmaya başlamış bir kesimi amaçlar diyebiliriz.

Elektrikli Araçlarda Sorun Nerede?

Elon Musk, Tesla’yı kurarken insanların elektrikli vasıta kullanmak amacıyla kaliteden taviz vermesi gerekmediğini ve elektrikli vasıtaların benzinli arabalara göre daha iyi, daha hızlı, daha keyifli olma ihtimalini kanıtlamak istedi. Yüksek hızlı, bir dizi yüksek teknolojili lüks özellikler tanıttı ve doğal olarak bu özelliklerin bir bedeli oldu. Günümüzde Tesla Model S ve Model X, 75 bin dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Bu fiyatla eş güdümlü otomotiv piyasanın en üst seviye kullanıcılarını hedefliyor. Bu sebeple de yukarıda açıkladığımız yenilikçi olabilmenin iki tekniği olan düşük fiyat ya da yeni marketi desteklemediğinden Tesla’nın elektrikli otomobilleri yeteri kadar yenilikçi değil dememiz hatalı olmaz.

Elbette bütün elektrikli vasıtalar Model S kadar üst seviye değil. Tesla Model 3, Chevrolet Bolt ya da Nissan LEAF gibi daha ucuz seçenekli elektrikli vasıtalar da var. Bunlar yenilikçi mi? Kısaca, hayır. Bu arabalar, Model S’den daha ideal fiyatlı olsalar da, hala binek otomobil piyasanın alt kesimini hedeflemiyor ve 30 bin dolardan fazlaya mâl oluyor.

Çin’de Doğan Yenilik

Çözüm düşük hızlı elektrikli araçlar. Şehir içi kullanım amacıyla yeterli olabilecek düşük azami sürat ve sınırlı sürüş menzili, bütün kesim tüketicilere hitap edebilecek basitlik, rahatlık ve ideal fiyat gibi performans ölçütleri bu küçücük araçları ekosistemdeki lüks araçlarla rekabet edebilir hâle getiriyor. Çünkü bütün makale süresince bahsetmiş olduğumuz ekosistemde “disruptive” olabilecek her şeye sahip olan bu küçücük dede arabaları, hem ucuz hem de yeni bir piyasası hedefliyorlar.

Düşük hızlı elektrikli araçlar, daha geleneksel bir otomobili karşılayamayan ve bu nedenle düşük kaliteli bir alternatifi benimsemekten mutlu olan müşterileri hedefledikleri için Çin’de bir başarı yakaladı bile. Gayet masum görünen bu küçük araçlar; üreticilerinin iş modeli, teknoloji kullanımı ve kur farkları sebebiyle alımın giderek düştüğü rekabetçi pazarlarda oldukça ses getirebilir dersek yanılmış olmayız diye umuyoruz.

Otomobilin geleceğinin elektrikli olduğuna karar veren Çin hükümeti, 2010’dan beri elektrikli otomobil satışlarını destekliyor. 2019’da 1,18 milyona yakın satışla Çin, dünya çapındaki elektrikli vasıta satışlarının yarısından çoğunu oluşturuyor.

Teknik olarak ehliyet gerektirmediği için düşük süratli elektrikli ufak arabalar, sürüş dersleri ve araba masrafları amacıyla ödeme yapmakta zorlanan göçmen işçiler arasında popülerleşiyor. Yaşlılar da ufak arabaları çekici buluyor, zira geride bıraktığımız senenin ekim ayına kadar 70 yaşın üzerindeki insanlar Çin’de ehliyet başvurusunda bulunamıyordu. Hem de market alışverişi, kent içi kısa uzaklık ulaşım ya da çocuklarını okuldan alabilmek amacıyla araba isteyen herkes amacıyla de olabildiğince uygun.

Düşük süratli elektrikli ufak arabalar genelde 1,5 metreden uzun olmuyor ve süratleri saatte 40 ila 56 kilometre arasında fiyatları ise 600 ila 2500 dolar arasında değişiyor. Şehrin bir ucundan başka ucuna seyahat etmek amacıyla değil de daha çok günlük yaşam için kısa geziler amacıyla olabildiğince uygun bir seçim.

Volkswagen’in Muhteşem Dönüşü

VW geride bıraktığımız sene sıkı karbondioksit limitleri vasıtası ile bataryalı otomobil satışlarının süratle arttığı Avrupa’da 1 numaralı elektrikli otomobil üreticisi oldu. 2020’de ID.3 hatchback’in pazara çıkmasının sonrasında VW’nin elektrikli vasıta platformunun ilk küresel modeli olan ID.4 crossover da Şanghay’dan Chicago’ya bütün showroomlarda boy gösterecek. VW bu sene 1 milyon hibrit ve bütünüyle elektrikli otomobil teslimi planlarken, Diess elektrikli otomobil satışlarında en geç 2025’te Tesla’yı geride bırakmayı hedefliyor. Bazı analistler ise bunun çok daha yakında gerçekleşeceğini ön görü ediyor.

Elon Musk öteden beri elektrikli otomobillerdeki rekabeti iyi karşıladığını ve Tesla’nın misyonunun sürdürülebilir enerjinin ilerleyişini süratlendirmek olduğunu söyledi. İstediğini de elde etti.

Elektrikli vasıtalar tek kişilik bir şovdan oyuncuların gitgide çoğaldığı bir sahnede sergilenen, dekor ve kostüm bakımından varlıklı bir piyese dönüşmeye başladı. General Motors Co. CEO’su Mary Barra, Ocak ayında 2035 senesine kadar benzinli ve mazotlu vasıta üretimine son vermeyi istediğini açıklayınca şirketinin hisse senetleri süratle değer kazandı. Birçok Çinli yapımcı ucuz fiyatlı elektrikli vasıtalar üretiyor ve Hyundai Motor Co. da 20’nin üstünde model planlıyor. Renault geride bıraktığımız sene elektrikli hatchback’i Zoe ile Avrupa’da sürpriz bir başarı kazandı. ABD’de Ford Motor’un Mustang Mach-E’si showroomlara çıkarken, Amazon destekli Rivian Automotive ve Tesla’nın 4 milyar dolar yatırım alma yolundaki kopyası Lucid Motors, Tesla’nın başarısını yakalamaya çalışıyor.

Netflix kablolu yayına ne yaptıysa, Tesla da otomobil sanayiine onu yaptı.

Volkswagen Ceo’su Diess de Tesla’da pek bulunmayan bir özelliği kullanarak VW’nin tüketicilerin gönlünü kazanmasını sağladı: Ölçek. Otomobil piyasanın her alanına hitap eden onlarca modeli ve geride bıraktığımız sene Tesla’nın 500 bin adedine karşılık 9,3 milyon adetlik otomobil satışıyla VW, kaynak sağlama ve yeni teknoloji geliştirme konusu ile ilgili eşi benzeri olmayan bir pozisyona sahip. Diess, etkinlikte istikbal sene itibarıyla VW’nin standart platformundan üretilmiş 27 modeli olacağını söyleyerek “Dönüşümümüz çok hızlı, endüstrinin geride bıraktığımız yüz senede gördüğü her şeyden daha büyük olacak” dedi.

Diess de Musk gibi pil ve şarj istasyonları konusu ile ilgili büyük oynuyor. 2025 senesinde VW ve ortaklarının dünyanın dört bir yanında 35 binden daha fazla şarj istasyonu olacak. Emisyon testlerindeki hilesi nedeniyle ABD ve Kaliforniya ile yaptığı hukuki anlaşmanın bir maddesine göre elektrikli otomobil üretimini ve şarj altyapısı inşasını teşvik amacıyla 2 milyar dolar harcama taahhüdünde bulundu. Diess, aynı zamanda 18 milyar dolarlık yatırıma mal olacağını ön görülen altı adet pil fabrikası kurmayı planlıyor. Pillerde gelişen teknoloji VW’nin pil maliyetini 2025 senesine kadar yarıya indirmesine imkân sağlayacak. Bu da elektrikli araçları içten yanmalı motorlu araçlara göre daha ucuz duruma getirebilir.

VW sürat kesmeyi düşünmüyor. VW, sahip olunan platformdan ilk modeller çıkarken bile Audi, Porsche ve başka lüks markalarının elektriklileri amacıyla süratle bir dizi ayrı standart parça geliştirmeye başladı. Platform ilk kuşak modellere göre daha süratli şarj, daha uzun menzil ve daha kısa sürede hızlanmaya imkân sağlıyor. VW önümüzdeki 10 senenin ortalarında markası ve modeli ne olursa olsun bütün elektrikli otomobillerini destekleyecek tek bir düzenin sahibi olacağını belirtiyor. Şirket, 10 sene içerisinde 26 milyon otomobil satmayı hedefliyor.

Günümüzde hükümetlere düşen en mühim görev, ülkelerini yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirebilmek. Bu sebeple düşük süratli elektrikli araçların geleceği parlayabilir gibi görünüyor. Bakalım gelecekte ne olacak hep birlikte göreceğiz.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Dergimize ara ara uğrayıp çıkan Ya da dergimizin müptelası olup isminin görünmesini istemeyen yazarlarımızın yazıları Konuk Yazar kısmında yer almaktadır.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir